Spotlight Activity: New Study Assesses Turkey’s Ability to Meet Its Paris Agreement Pledge
In the latest issue of Energy Policy, Turkey’s climate change commitments are evaluated. To fully assess the impact of a proposed emissions trading scheme a Computable General Equilibrium (CGE) model of the Turkish economy was developed. The model combines macroeconomic representation of non-electric sectors with a detailed power sector representation.
Two scenarios are analyzed to assess their impacts: nuclear development together with planned nuclear energy development and a renewable energy subsidy scheme (BAU), and no nuclear technology allowed (NoN). The assessment considers that in 2030, without policy, Turkey’s primary energy will be mainly oil, natural gas and coal. However, the emissions trading scheme would raise the price of carbon and lower overall emissions under either the BAU or NoN scenario. With nuclear, the emissions reduction would be 3.1% lower. Unfortunately, the model does not take into account a more robust use of renewable energy instead of a reliance on nuclear power.
Turkey, under the Paris Agreement promises minimum reduction target of 21% reducing the emissions from 1,175 Mt CO2 equivalent to 929 Mt CO2 equivalent. The results of the model show that Turkey will reach its targets by 2030 and the emissions will be even 30% lower than the INDC pledge which equals to 836 Mt CO2 equivalent.
The economic cost analysis of the model shows that, at least 21% reduction target in the context of the Paris Agreement is economically reachable and reveals that the cost of this reduction to be low in Turkey. The cost of this target to the economy would be modestly between 0.8% and 1.1% of GDP by 2030.
Status: Falling Behind
The potential benefits of climate action and the reduction in the use of fossil fuels and the risks associated with nuclear energy is not considered in the current study. Although the INDC target is likely to be achieved, the continued domination of carbon-based energy sources in 2030 should not be the best policy to follow.
Take Action
You can get in contact with the researchers of the article to emphasize the importance of lowering the carbon-based energy source and avoiding nuclear energy by 2030. A further study which covers such concerns and scenarios shall contribute to the decision-making process and policy development.
Contact:
Scientific and Technological Research Council of Turkey
Address: Tunus Caddesi No:80 06100 Kavaklıdere Ankara
Tel: +90 (312) 468 5300
Reference: Energy Policy Volume 122, November 2018, Pages 84-96 “Turkish energy sector development and the Paris Agreement goals: A CGE model assessment”
Türkiye ekonomisinin Hesaplanabilir Genel Denge (CGE) Modeli ve Paris Anlaşması
Energy Policy dergisinin son sayısında, Türkiye’nin iklim değişikliği taahhütleri değerlendirilmektedir. Önerilen bir emisyon ticaret planının etkisini tam olarak değerlendirmek için, Türk ekonomisinin Hesaplanabilir Genel Dengesi (CGE) modeli geliştirilmiştir. Model, elektrik dışı sektörlerin makroekonomik temsilini detaylı bir güç sektörü temsili ile birleştirmektedir.
Etkilerini değerlendirmek için iki senaryo analiz edilmektedir: planlı nükleer enerji gelişimi ve yenilenebilir enerji sübvansiyon programı (BAU) ile birlikte nükleer gelişim ve nükleer teknolojiye izin verilmeyen program (NoN). Değerlendirme, 2030 yılında, aksi bir politika olmaksızın, Türkiye’nin birincil enerjisinin esas olarak petrol, doğal gaz ve kömür olacağını düşünmektedir. Bununla birlikte, emisyon ticareti planı, karbon fiyatını yükseltecek ve BAU ya da NoN senaryosu altında genel emisyonları azaltacaktır. Nükleer ile emisyon azaltımı% 3.1 daha düşük olacaktır. Maalesef model nükleer enerjiye güvenmek yerine yenilenebilir enerjinin daha sağlam bir kullanımını hesaba katmıyor.
Türkiye, Paris Anlaşması kapsamında, 1,175 Mt CO2 eşdeğerinden 929 Mt CO2 eşdeğerine emisyonları % 21 minimum azaltma hedefi vaat ediyor. Modelin sonuçları, Türkiye’nin 2030 yılına kadar hedeflerine ulaşacağını ve emisyonların, 836 Mt CO2 eşdeğerine eşit olan INDC taahhüdünden bile % 30 daha düşük olacağını göstermektedir.
Modelin ekonomik maliyet analizi, Paris Anlaşması bağlamında en az % 21’lik azaltma hedefinin ekonomik olarak ulaşılabilir olduğunu ve bu azalmanın maliyetinin Türkiye’de düşük olduğunu da göstermektedir. Bu hedefin ekonomiye maliyeti, 2030 yılına kadar GSYİH’nın % 0,8 ila % 1,1’i arasında olacaktır.
Yetersiz
İklim çalışmasının potansiyel faydaları ve fosil yakıtların kullanımındaki azalma ve nükleer enerjiyle ilişkili riskler mevcut çalışmada dikkate alınmamıştır. INDC hedefine ulaşılması muhtemel olsa da, 2030’da karbon temelli enerji kaynaklarının hakimiyeti, takip edilecek en iyi politika olmamalıdır.
Harekete Geç
İklim çalışmasının potansiyel faydaları ve fosil yakıtların kullanımındaki azalma ve nükleer enerjiyle ilişkili riskler mevcut çalışmada dikkate alınmamıştır. INDC hedefine ulaşılması muhtemel olsa da, 2030’da karbon temelli enerji kaynaklarının hakimiyeti, takip edilecek en iyi politika olmamalıdır.
Eylem İkaz Mesajı İlgili Kişi/Kurum:
TUBITAK
Adres: Tunus Caddesi No:80 06100 Kavaklıdere Ankara
Tel: +90 (312) 468 5300
Bu içerik Climate Scorecard Türkiye Ülke Müdürü Özlem Duyan tarafından sunulmuştur.:
Bu Yazı Climate Scorecard Türkiye Ülke Müdürü Özlem Duyan tarafından yazılmıştır.
İletişim: Ozlem@climatescorecard.org
Leave a Reply
You must be logged in to post a comment.